İçinizdeki Dahiyi Keşfetmenin Yolları

“İçinizdeki dahiyi keşfetmenin yolları” adlı yazımızda nasıl icat veya buluş yapabileceğinizin yollarını bulabilirsiniz..

İçinizdeki Dahiyi Keşfetmenin Yolları

Önem verdiğimiz ya da hobi haline getirdiğimiz spor, akademi veya sanatta nasıl başarılı olabiliriz. Bu alanda dahi olmanın yolları nelerdir ? Bir öğrenci olabilirsiniz ya da bir çalışan olabilirsiniz ama içinizdeki dahiyi keşfetmenize hiç bir şey engel olamaz. Performansınızı maksimum seviyeye nasıl çıkaracağınızı biliyor musunuz ? Ufkunuzu açmak için geleceğe daha heyecanlı bakmanız ve nasıl bir yol haritası izlemeniz gerektiği bir formül sunacağım size. Fakat önce size şu soruyu sormak istiyorum: Sizce üstün yetenek doğuştan mı geliyor yoksa sonradan mı kazanılıyor? Bu kadar basit bir soruya vereceğiniz yanıt oldukça önemlidir. Çünkü vereceğiniz yanıt, öğrenmeye yaklaşımınızı da belirliyor. Satranç şampiyonlarından, Nobel ödüllerine, matematikten, yüzmeye pek çok alanda yapılan çalışmalar sonucunda, zekânın tek başına başarıyı belirleyen bir faktör olmadığını görmekteyiz. Her ne kadar popüler başarı hikâyeleri, başarıyı tesadüflere ya da doğuştan gelen faktörlere bağlasa da gerçekler hiçte öyle değildir.

Bu anlamda iyi bir örnek gösterecek olursak Bill Gates’i gösterebiliriz. Herkes Bil Gates’in üniversiteyi bırakıp birden zengin olduğunu düşünüyor. Ancak o başarısını gittiği lisede ki dönemin en gelişmiş bilgisayar laboratuvarlarından birine borçlu olduğunu söylüyor. Başarı için maalesef bazen çevresel koşulların uygun olması da yetmiyor. Fakat Bill Gates, lise hayatını bu laboratuvarda daha pratik bilgisayar çözümlerini hayal ederek geçirdi. Ve dahice çalışmalara imza atarak tüm dünyada isminden övgüyle bahsedenler insanlar arasına girdi.

Bill Gates’in hayat hikayesinden aldığımız kesit bizim için nasıl bir anlam ifade ediyor. Bizler başarılı olmak için, içimdeki dahiyi keşfetmek için ve kendi hayatımızda farkındalık yaratmak için neler yapmalıyız ?

K. Anders Ericsson bu soruya hayatını adamış bir psikologdur. Yaptığı onlarca araştırmayla “zirve performans” konusunda uzman biri olmuştur. Ericsson ve arkadaşlarının, pek çok kültürde ve farklı alanda zirve performansı yapanlar üzerinde, yaptıkları çalışmaların sonucunda vardıkları bir formül bulunmaktadır. Herhangi bir alanda zirveye çıkmak için şu 4 koşulu yerine getirmek gerekiyor: Hayal etmek, durum tespiti, sürekli geri besleme (geri dönüt) ve pratik!

Öncelikle Hayal Edin!

İlgilendiğiniz herhangi bir alan olabilir. Bu işiniz olabilir, hobiniz olabilir ama unutmayın başarılı olmak ve kendinizi zirvelere taşımak için sürekli hayal edin. Ancak hayal eden bir birey hedeflerine sıkı sıkıya bağlanır ve amacına ulaşmak için o yolda her şeyi yapabilecek gücü ve dahiliği bulabilir.

Durumlara Gerçekçi Bakın!

Durumlara ikinci bir göz tarafından bakın eksik yanlarınızı neler olduğunu bulun. Kendizi eksik hissettiğiniz o alanda geliştirmeye çalışın Bir alanda zirveye çıkmanın ikinci koşulu ise gerçekçi bir durum tespiti yapmaktır. Yani uzmanlaşmak istediğiniz sahadaki becerilerinizin bir bilançosunu çıkartmaktır. Zayıf noktalarınız neler? Hangi konularda daha çok çalışmam gerek? Bu sorulara gerçekçi bir yanıt vermek şartır. Gerçekçi bir yanıt vermeden hedefe yaklaşmak imkânsızdır.

Kendinize Sorular Sorun!

Zirveye giden yolda atacağınız her adımın, sizi zirveye ne kadar yaklaştırdığını bilmeniz gerekiyor. Çünkü bu öğrenmenin en temel kurallarından biridir. Ne kadar başarıyorum? Attığım adım doğru bir adım mı? Bu gibi soruları sürekli kendinize sormanız ve sürekli yanıtlamanız gerekiyor. Bu geri dönüşlerle uzun vadede zirveye yaklaşabilirsiniz.

Zirveye Ulaşmanın Yolu Çalışmaktan Geçer!

Amacınıza ulaşmanın yegane yolu kasıtlı pratiktir. Çalışmaktan, pratik yapmaktan, daima pratik yapmaktan söz ediyoruz. Ericsson’un bu konuyla ilgili koyduğu sınır tam 10 bin saattir. Ancak Ericsson öyle ezbere 10 bin saat pratik yapmaktan söz etmiyor. Performansı zirveye taşımak için sözü edilen “pratik” ifadesi özel bir çalışmadır. Kasıtlı, tasarlanmış ve kişiye özel öğrenme pratiğidir. Yani tasarlamadığınız herhangi bir alanda zirveye ulaşmanız mümkün değil!

Emek Harcamadan Başarı Beklemeyin!

Özetleyecek olursak, zirveye çıkmak için büyük bir hayalin peşinde koşmak gerekiyor. Çıktığınız yolda, durumunuzu gerçekçi bir şekilde tespit ederek attığınız her adımın sonuçlarını sürekli olarak ölçmek ve hiç durmadan adım atmanız gerekiyor. Bu koşulları yerine getirmeden performansınızı arttırmanız mümkün değil! Şimdi ise sizden bu tezi test etmenizi istiyor ve bekliyorum. Yaptığınız iş her neyse sizin alanınızdaki “dâhilerin” zirveye nasıl çıktıklarına biraz daha dikkatlice bakmanızı tavsiye ederim. Her birinin zirveye düşlerini gerçekleştirmek için tırnaklarıyla çalışarak geldiklerini göreceksiniz.

Ar-Ge çalışmaları sonucunda çıkacak yeniliklerin, buluşların, endüstriyel tasarımların korunması patent ile sağlanabilmektedir. Patent tüm bu çalışmaların ödülü olarak buluş sahibine 20 yıllığına tekel hakkı verir. Bu emsalsiz bir rekabet üstünlüğüdür. Şirketlerin ve ülkelerin zenginleşmesinde katma değeri olan buluşların önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu sebeple nüfusun ancak %2 sini oluşturan dahi insanların çok iyi değerlendirilmesi stratejik önem taşımaktadır. 

Efor Patent | Tescilleyin Sizin Olsun!