Markalaşmanın Önemi
Gelişmiş veya gelişmekte olan ülke firmalarının dünya pazarlarında yer edinme ve ticaret hacmini yükseltmek açısından “Markalaşma” oldukça önemli bir unsurdur. Çok fazla firma markalaşmak adına yüksek bir bütçe ayırmakta ve piyasada adlarını markalaştırmaya yönelik girişimlerde bulunmaktadırlar. Markalaşmanın önemi konusuna değinmeden önce marka tanımından kısaca bahsedecek olursak 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na göre marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan koruma konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.
Tabi ki bu resmi tanımlamaların dışında pek fazla marka tanımı bulunmaktadır. Ancak kısaca “Marka” üretilen ürünler ile verilen hizmetlerin üzerinde kullanılan işaretlerin tescil ile korunmasıdır.
Üreticiler ve Tüketiciler Açısından Marka
Marka ele alınırken alıcı ve satıcı ilişkisi göz ardı edilmemelidir. Bu iki faktör marka ile iç içedir. Bu nedenle markayı birbirinden ayrılmaz dört ana başlık altında tanımlarız: Tatmin, İlişki, Beraberlik ve Hikâye.
Marka oluşturmanın üreticiler, aracı firmalar ve de tüketiciler açısından küçümsenemeyecek derecede yararları mevcuttur. Üreticiler açısından marka, talep yaratmada ve üretilen ürünleri alıcılara çekme ve ürünlere bağlılık yaratma konusunda üreticilerin piyasaya yeni mallar sürerken zorlanmamasında aktif rol oynar. Aracı firma gözünden baktığımız zaman, marka siparişlerinin işlenmesinde, taklit ya da kopya ürünler gibi haksız rekabete karşı korunmada, müşterilerin bağımlılığını arttırmada ve pazarın bölümlenmesini kolaylaştırmada aktif role sahiptir. Tüketiciler açısından ise marka, üretilen ürünün yani malın kolaylıkla tanınmasını sağlar, ürünün kalitesi hakkında müşteriye fikir ve güvence verir. Özetleyecek olursak marka, tüketiciyi, aracı firmayı ve üreticiyi koruyan kurumsal bir yapıdır.
Markalaşma Kültürü
Pek çoğumuz markanın, sadece bir ürün logosundan ya da bir kutunun üzerindeki amblemden ibaret olmadığını bilir. Markalaşmanın önemi konusunu arttıran şeyler, sadece bir firmanın kendi ürününü tutundurma çabalarının bir sonucu olarak görülmemelidir. Firmanın ya da sektörün dışında oluşan gelişmeler de markalaşmaya teşvik etmek açısından önemlidir. Bu tarz olaylar iç ve dış pazarlarda rekabeti körükleyerek marka yaratan firmaların yarışta bir adım önde başlamasını sağlayacaktır. Tüm kurumsal stratejilerin bir bütün olarak üretilen ürüne odaklanması sonucunda markalaşma kültürünü oluşturmaktadır. Bu bakımdan markalaşma kültürü markalaşma stratejilerinin toplamından ibarettir.
Peki Neden Marka Tescili ?
Ülkemizde 1995 yılında, markaların koruma altına alınması güncel hale gelmiştir. Çünkü, 1995 yılında 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girmiştir. Bu sayede işletmeler kullanmakta oldukları ve kendilerini diğer firmalardan ayırt etmeye yarayan isim, şekil, sayı vb. kullandıkları markalarını tescil ettirip koruma altına almaya başlamışlardır.
Ülkemizin sınırları içerisinde faaliyet gösteren her işletme (ister hizmet sektöründe olsun ister ticaret, yani belirli bir emtia üretim ve satışı sektöründe olsun) muhakkak bir marka kullanmaktadır. Marka kullanması sayesinde ise müşteriler tarafından tanınmaktadır. Hak sahiplerinin kullanmış olduğu markayı önce tanıtmak sonrasında ise tescil ettirmek istemesi, haklarının kaybı ile yüz yüze gelmesine neden olmaktadır. Bu nedenle Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmemiş olan markanız yasal olarak size ait değildir.
Türk Patent ve Marka Kurumunda tescil müracaatları başvuru tarihinden itibaren koruma altına alındığından, koruma altına alınmamış marka, hak sahibi tarafından tanıtılmaya çalışıldığı dönemde, başka bir başvuru sahibi tarafından tescil altına alınabilmekte ve bu durumda hak sahibinin yasal yollara müracaat ederek hakkını ispat etmesi gerekmektedir. Böyle bir hak hırsızlığı ile karşılaşılmaması için hak sahiplerinin kullandıkları markaları tescil ettirmesi gerekmektedir.
Efor Patent marka uzmanları olarak, marka sorgulama, araştırma işlemlerinden başlayarak Türk Patent ve Marka Kurumu marka tescil işlemlerine, hukuki süreç yönetiminden, markaların ticari değere dönüştürülmesine kadar geçen her aşamada siz müvekkillerimize tam kapsamlı ve güvenilir bir hizmet sunmaktayız.
Efor Patent | Tescilleyin Sizin Olsun